Özel’den ‘Tayfun Kahraman’ mesajı
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin 17. Olağan Genel Kurulu toplandı. Prof. Dr. Muammer Aksoy Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen Olağan Genel Kurula CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve İnönü Vakfı Başkanı İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı.
CHP lideri Özgür Özel, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada; Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kuruluşundan itibaren büyük emeklerle yoluna devam ettiğini vurguladı.
Özel şöyle konuştu:
-Başta Kurucu Genel Başkanımız Muammer Aksoy olmak üzere buraya bugünlere gelinirken sadece emek verilmedi katkı sunulmadı. Can verildi, canlar verildi ama derneği kuruluş amacından ve Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinden asla taviz verilmedi.
-Atatürkçü Düşünce Derneği çağırırsa onun önünde bir engel olmaz. Çünkü Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Başkanı Cumhuriyet’in yüzüncü yılının son seçimini hepimiz çok istediğimiz ve bu ülke çok hak ettiği halde kaybettiğinde, hepimiz yıkılmışken, hep birlikte bir çare ararken, biz buna nasıl bir çare buluruz, bu yere düşen omuzları öne eğilen başları nasıl kaldırırız, moralleri nasıl yükseltir, mücadele azmini yeniden nasıl kazanır, hem partiyi hem de bütün Atatürkçüleri, Cumhuriyetçileri nasıl ayağa kaldırırız’ deyince ve buna ilişkin irademizi ortaya koyarken ilk geldiğimiz bina bu binadır.
-İlk kurumsal ziyaretimiz Atatürkçü Düşünce Derneği’nedir. O derneğin kıymetli başkanı bizi dinlemiştir. Gözümüzün içine bakmıştır. Elimizi tutmuştur. ‘Ölene kadar arkanızdayım’ demiştir.
Özel, CHP’nin 31 Mart yerel seçimlerinden birinci parti çıktığını da hatırlatarak, “409’u Türkiye’nin yedi bölgesinde halkçılığı esas alarak nepotizmden, akraba kayırmacılığından eş dost kayırmacılığını uzak durarak, bir lidere bir cemaate değil, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna sadakat duyan, liyakatli belediye başkanlarımızın emekleriyle hiç kimsenin şüphesi olmasın ki bu parti Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk seçimlerini de kazanacak ve Atatürk’ün partisini iktidara taşıyacaktır” dedi.
“Bunun için illerinizde ilçelerinizde başkanlarımıza sahip çıkın, başkanlarımıza destek olun, yardımcı olun, kusurlarını kulağına söyleyin, iyi yaptıkları işlerin görünür kılınmasını sağlayın” diyen Özel, şunları söyledi:
-Çünkü onlar bu kez birer yerel yönetici olmaktan öte bir görevle vazifeliler. Her birinin cebinde bir anahtar var. 409 anahtar var onların ceplerinde. Başkanlarımın cebindeki anahtar illerinin altın anahtarı değildir.
-Belediyenin kapısının altın anahtarı değildir. Başkanlarımın cebindeki anahtar belediyenin kapısının ve kasasının anahtarı değildir.
-Dört yıl görevlerini yapıp da gönülleri kazandıkları ve işte Cumhuriyet’in partisi, işte onun partisinin Türkiye’yi yönetme vakti dedirtecek ve ellerindeki anahtar önümüzdeki dönem CHP iktidarının anahtarıdır.
-Yapacakları hizmetlerle, gösterecekleri gayretlerle ve bu toplumda yaratacakları memnuniyetle gelecekte bu ülkeyi dürüst, namuslu, çalışkan, liyakatli kadroların yönetmesine yol açacaklar. Türkiye’nin geleceğine yön vereceklerdir.
AKP iktidarı sürecinde kamu kaynaklarının Ensar Vakfı, TÜRGEV ve TÜGVA’lara aktarıldığını belirten Özel, tüm CHP’li yöneticilerin Atatürkçü Düşünce Derneği’ne sahip çıkmakta tereddüt etmeyeceğini belirterek konuşmasında şunları dile getirdi:
-Buradan bir kez daha söylüyorum. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin bütün üyelerine başkanlarımız, Türkiye’nin dört bir yerindeki Atatürkçü Düşünce Dernekleri de başkanlarımıza emanettir. Bu bina sevgili Mansur Yavaş’ın gayretleri, iradesiyle bu hizmeti yapmak için tahsis edildi.
-Bu çok önemli bir yaklaşımdır. Bütün belediye başkanlarımız, Atatürkçü, laik, çağdaş herkese sahip çıkmak, Atatürkçülüğü savunan, anlatan, Atatürkçüleri örgütleyen sizlere hizmet etmek durumundadır.
-İlçenizde, ilinizde, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin nasıl bir ihtiyacı varsa, başvuracağınız ilk yer en yakındaki CHP’li belediyemizdir. Hepsi emirlerinizdedir.
-Çünkü bu derneğe sahip çıkmak, birilerinin sahip çıktığı gibi TÜRGEV, TÜGVA, Okçuluk Vakıflarına yani muktedirlerin mahdumlarının iktidar alanlarına, Ensar gibi bir takım yapılara herkes dört elle sarılırken, kamu kaynaklarını aktarırken, kentlerin en önemli binalarını, varlıklarını uzun süreli anlaşmalarla bu vakıflara devrederken hiçbir CHP’li yerel yönetici, belediye başkanı, belediye meclis üyesi Atatürk’ün derneğine sahip çıkmakta tereddüt etmeyecektir.
-Bundan sonraki süreçte bize dair herhangi bir eksiklik olursa ilk başvuru 947 ilçemizdeki ilçe başkanlarımız, ikinci telefon Hüsnü Bozkurt üzerinden Genel Başkan’adır.
-Bundan sonraki süreçte artık Mansur Yavaş’ın ortaya koyduğu iradeyi tüm belediye başkanlarımız koyacak.
-Çağdaş, laik, Atatürkçü yapıya sahip olan kim varsa, kimseyi ayırmadan, kimseyi ötekileştirmeden, Türkiye İttifakı diyoruz ya Türkiye İttifakı milli takım gol atınca ayağa kalkan herkestir.
-Türkiye İttifakı dünyanın öbür ucundaki filenin sultanları ile gurur duyan, yürekleri onlar için atan herkestir.
-Ayağa kalkıp milli takımla kim İstiklal Marşı söylüyorsa Türkiye İttifakı onu da kapsamaktadır. Atatürkçü Düşünce Derneği, sol ve sosyalistlerin derneği değildir.
-Aynı Türkiye ittifakı gibi bütün demokratlara, bu ülkenin kuruluş ilkelerine sahip çıkan bütün demokratlara, muhafazakar demokratlara, milliyetçi demokratlara, Kürt demokratlara, sosyal demokratlara.
-Ülkenin birliği ve bütünlüğüne sahip çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet’in kurucu kadroları ile sorunu olmayan bütün demokratlara kucak açıyoruz. Bütün demokratları Atatürkçü Düşünce Derneği’nin üyesi kabul ediyoruz.
-O yüzden bu dernek hepimizin derneğidir. Bu dernek kurucusu Muammer Aksoy’un derneğidir. Bu derneğin esas kurucusu Cumhuriyet’i kim kurduysa, CHP’yi kim kurduysa odur. Bu derneğin de kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.”
“TAYFUN KAHRAMAN HEPİMİZİN YERİNE YATIYOR”
Gezi Parkı’nda Taksim Dayanışması’nın sözcüsü olan ve 25 Nisan 2022 tarihinde 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Tayfun Kahraman’ın ve Gezi tutuklularına değinen Özel, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
-İstanbul’da bir kreşe gidiyorum. O kreşte mezuniyet var. O çocuğun babası, o çocuğu o kreşe hiç bırakamadı. Hiç alamadı.
-O çocuğun babası benim yerime bir şey yapıyor. Ben de bugün onun yerine kızının mecburiyetini izlemeye gidiyorum. O çocuğun babası Tayfun Kahraman hepimiz yerine hepimiz yerine yatıyor.
-Yani çatışma değil uzlaşının tarafı olmuş, ortaya çıkan son gün görüntülerinde hiçbir sorumluluğu olmayan beş kişiden bir tanesi, birisi Osman Kavala’dır, birisi sevgili Can Atalay’dır, birisi Mine Özer’dendir, bir diğeri Çiğdem Mater’dir bir diğeri de ne kaydına gidebildiği evladının ne de baba mezuniyetime gelebilecek misin deyip camın arkasından hazırladığı dans gösterisini babasına gösteren Vera’nın babası Tayfun Kahraman’dır.